17 Aralık 2008 Çarşamba
Bu Bizim Son Şansımız (Space-Dye West)
Ve hiçbir zaman açık olmayacağım. "Buradan da taşınacaktım... Hım... Bir... Bir iş bulmak… Yeni bir "hayata" taşınmak… Yâda ülkeyi terk etmek… Hım... Ama çalışmak istediğim yerlere gittim ve bana bu iş için çok genç ve "yabancı" olduğumu söylediler"
"Bazı insanlar gerçeklerle yüzleşmeden nasihat veriyorlar. İşte bu o, onun şüphesiz en büyük sorunu mutsuz olması… İçimdekilerle baş başa kalmam en iyisi… Her şeyin ilacı zamandır derler ama saniyeleri sayar oldum… Siz bunu deneyeceksiniz, o da deneyecek. … Ve ah… ah… ah… Buraya biraz yardım gerekli.
Bence kimse bu adamın neler hissettiğini söyleyemez… Kimse söyleyemez…"
"Bu, bunu söylüyorlar, bilirsin, İstanbul
Ya da onun gibi bir yer, burası iyi ama bu "kuru" havadan sıkıldım. İstanbul da bunu mu söylüyorlar? Oh, belki de değil. Kafam karıştı. Onlar havuza girene kadar "kuru" herhalde. "Birazdan ıslanacaklarının farkında değiller oysaki".
" ... Ben güneşle ayağa kalkarım...
Dinle, kendi "odana" sahipsin, içinde
Bu kapı er yâda geç kilitlenir.
Eğer yakın bir zamanda uğramayacaksan, uyuyacak başka bir yer bulman gerekir. Çünkü seni bu evde bekleyecek birini bulamayacaksın... Yâda onun gibi birini… Çorba hazır... Seni bekliyorum…"
Suçumu üstüne alabilecek kimse yok. İsteseler bile. Hiçbir şey akıllı tutmuyor beni. Ve senin için hiçbir şey fark etmiyor. Amacımı yöneltebileceğim bir yer de yok. Bu yüzden her yerdeyim. Yanıma yaklaşma bir daha söylemek istiyorum... Yapamıyorum… Gerçekten sana ihtiyacım olduğunu mu düşünüyorsun?
Ve güleceğim, rol yapmayı öğreneceğim
Ve hiçbir zaman açık olmayacağım
Ve savunacağım hiçbir hayalim olmayacak
Ve hiçbir zaman açık olmayacağım.
P.S Bu yazı için D.T Space-Dye West şarkısına borçluyum...
Gece! Sessizliğin Korkutuyor Beni...
İstiyorum...
Uçmak istiyorum sana ulaşmak için
Takatim kalmadı yoruldum göklerde
Yalnız uçtum seni bir türlü bulamadım.
Duvardan geçmek istiyorum gecenin karanlığında
Hapsolduğum hücremden çıkmak için
Ama hücreler hiç bitmez ki
Bir duvarı geçince öbürü başlar ardından.
Kaybolmak istiyorum ortalıktan
Beni göremezsin o zaman
Uyurken izlemek istiyorum yanında
Bu bir şeyi değiştirmez ki
Düşüncelerin olmak istiyorum
Aklından geçenleri okumak istiyorum
Rüyana girmek istiyorum her gece…
Bir daha çıkmamak adına.
Samsara / Hikaye
O, 5 Şubat Salı, saat 21.30 soğuk bir kış gecesi, şehrin işlek bir caddesinde kuafördeki kız arkadaşını almaya giderken alt geçitte, 17–18 yaşlarında iki gaspçı tarafından karşısı kesilerek durdurulur. Bacağından aldığı bıçak darbeleri sonrası kafası duvara vurularak baygın halde alt geçitte bırakılır. Sabah gözlerini hastanede açar ve canı çok acımakta ve sürekli sayıklamaktadır. Hemşire tarafından iğne yapıldıktan sonra uykuya dalar. Kız arkadaşı ile kaykay yapmaktadır. Kız arkadaşına yeni öğrendiği kaykay hareketini göstermek için yüksek bir zeminden hızlı bir şekilde iniş yaparken kız arkadaşının oturduğu bantta "Azrail" kıyafetli elinde orak tutan birisinin kız arkadaşıyla öpüştüğünü fark eder. Kaykay üzerinde dengesini kaybeder ve düşer. Bir süreliğine baygınlık geçirir. Yerdeyken koşarak kız arkadaşı başucuna gelir çökerek eliyle suratına vurmakta ve bu sırada pantolonunun cebinde telefonu çalmaktadır. Uyandığında hemşirenin başucunda eliyle suratına vurduğunu ve o sırada masa üzerindeki telefonu çaldığını görür. Telefona uzanır ama yanlışlıkla telefonu yere düşürür. Telefon yere düşer ve parçalanır. Kuafördeki saçlarına fön çektiren kız arkadaşı aramaktadır. Telefonu açmayınca kız arkadaşı tedirgin bir şekilde telefonu kapatır ve fön yaptırmaya devam eder. Kız arkadaşı ve yakın arkadaşları ile birlikle sürekli takıldıkları bir barda eğlenmektedirler. Bir süre sonra midesi bulanır ve tuvalete gider. Klozeti açar ve kusmaya başlar. Ayağa kalktığında dengesini kaybeder ve kafasını duvara vurarak düşer. Uyandığında kendini odasında bulur ve kafasının ağrıdığını hisseder. Aynayı alır ve kendine baktığında kafasındaki morluğu görür. Telefonunu yerde parçalanmış şekilde bulur. Masa üzerindeki dijital saatinde saat 21.31'i göstermektedir. Acele toparlanır ve soğuk bir kış gecesi, şehrin işlek bir caddesinde kuafördeki kız arkadaşını almak için alt geçitte girer.
Ölen Sevgilim / Zamanda Yolculuk
Bir zamanlar çok sevdiğim bir sevgilimden ayrıldıktan sonra hiç bir şeyi eskisi gibi değiştiremediğimi öğrendiğimde, sadece bunun çaresini zamanda yolculukta aradığımı anlatan bir şarkımız... Aslında burada öfkemi (zamanda keş ki yolculuk edebilsek de hatalarımızı düzeltebilsek) haykırıyorum!
Ölen Sevgilim
Elimizdeki şeylerin değerini bilmiyoruz bazen
Kaybettiğinde anlarsın geriye dönüş yoktur zaten
Bir şans daha hep isteriz hedefe ulaşmak için
Yâda tüm olup bitenleri beynimizden atmak için
Onun için ben zamanda yolculuk istiyorum
Geçmişime geri dönüp yeniden doğmak istiyorum
Sevgisini içimden sökmek için her yolu deniyorum
Geceleri uyku tutmuyor sarhoş gibi geziyorum
Yeni başlangıç ararmış gibi kendimi kandırıyorum
Ama o çoktan unuttu bile kendime acı veriyorum
Onun için ben zamanda yolculuk istiyorum
Geçmişime geri dönüp yeniden doğmak istiyorum
Kafamdaki Sorular
Kafamdaki Sorular
Küçükken düşündüğüm soruları
Düşünüyorum hala ben
Kimsenin bilmediği bu soruları.
Bazen robot olduğumu
Düşünüyorum hala ben
Beynimin duvarları aşamadığını
Nerden geldin bu hayata / dünyaya
Neden buradasın?
Peki, nereye gidiyorsun?
Biliyor musun?
Kimin için yaşıyorum
Düşünüyorum hala ben
Bizlerden birilerinin zevk aldığını
Başlangıcın nerde başladığını
Düşünüyorum hala ben
Sonucun nereye varacağını
Nerden geldin bu hayata / dünyaya
Neden buradasın?
Peki, nereye gidiyorsun?
Biliyor musun?
Düşünerek kendimi bitireceğim
Düşünüyorum hala ben
Hayal gücümün mantığımı yendiğini
Neden bunu size anlattığımı
Düşünüyorum hala ben
Yalnız düşünmenin acı verdiğini
Nerden geldin bu hayata / dünyaya
Neden buradasın?
Peki, nereye gidiyorsun?
Biliyor musun?